Yeni Çıkan İklim Kanunu - 2025

Yeni Çıkan İklim Kanunu - 2025

Türkiye'nin ilk İklim Kanunu ile ilgili merak edilenleri 14 soruda açıklayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kanunun temel amacının 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ve Yeşil Büyüme olduğunu belirtti. Kanun, iklim değişikliği kaynaklı krizlerin ve zararların olumsuz etkilerini en aza indirmeyi, iklime dirençli şehirler oluşturmayı ve afet risklerini azaltmayı hedefliyor.


İklim Kanunu'nun Kapsamı ve Hedefleri

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda kabul edilen bu kanunla, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine karşı dirençli şehirlerin oluşturulması, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvikiyle doğa dostu üretim, biyoçeşitlilik ve yeşil alanların korunması hedefleniyor. Ayrıca, su ve gıda güvenliğinin artırılması için alınması gereken tedbirler de yasal olarak düzenlenecek. Kanun, ekonominin, şehirlerin, tarım ve gıda başta olmak üzere kritik sektörlerin iklim krizinden daha az etkilenmesi için düzenlemeler içeriyor ve yerel ve ulusal eylem planlarının hazırlanmasını sağlayacak.


Kanun Hangi Sektörleri İlgilendiriyor?

Kanun; şehirleri, altyapıyı, tarımı, hayvancılığı, yeşil alanları ve su kaynaklarını koruyacak. Enerji, sanayi ve ulaştırma gibi sektörleri teknolojik ve çevre dostu bir yapıya kavuşturacak yaklaşımla hazırlandı.


Yerel Düzeyde Atılacak Adımlar Nelerdir?

Her ilde vali başkanlığında, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri ile yerel yönetimlerin temsilcilerinden oluşan İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu kurulacak. Her ilin kendi şartlarına özel eylem planları hazırlanacak ve ilgili kurumlar en geç 31 Aralık 2027'ye kadar kendi eylem ve strateji planlarını iklim değişikliği politikalarıyla uyumlu şekilde hazırlayacak.


İklim Kaynaklı Afetlere Karşı Alınacak Tedbirler

İklim değişikliğine bağlı afetlerin neden olduğu kayıp ve zararların azaltılması amacıyla risk değerlendirme, izleme, bilgilendirme ve erken uyarı sistemleri geliştirilecek; bütünleşik afet yönetimi esas alınacak.


Su Yönetimi ve Arazi Tahribatının Önlenmesi

Orman, tarım, mera ve sulak alanlarda iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için strateji ve eylem planları doğrultusunda su kaynaklarının etkin yönetimi sağlanacak. Denizel ve karasal korunan alanların niteliği ve oranı artırılacak. Kuraklık, erozyon ve arazi tahribatının önlenmesi için ulusal düzeyde rehabilitasyon çalışmaları yürütülecek.


Temiz Teknolojinin Yaygınlaştırılması ve Farkındalık Çalışmaları

Kanun, hidrojen teknolojisi gibi yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımının yaygınlaştırılması için kamu, özel sektör ve kurumlar arası işbirliğinin güçlendirilmesini teşvik edecek. Kamuoyu farkındalığının artırılması ve toplumun iklim değişikliğinin etkileri konusunda duyarlı hale getirilmesi için eğitim ve bilinçlendirme programları düzenlenecek. Müfredat ve öğretim programları güncellenecek; yeşil iş gücünün yetiştirilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu ile koordineli çalışmalar yapılacak.


Türkiye Yeşil Taksonomisi ve Emisyon Ticaret Sistemi

Türkiye Yeşil Taksonomisi, yatırımın gerçekten çevreci olup olmadığını belirleyerek ulusal yatırım imkanlarını artıracak ve ülkeye uluslararası finans akışlarını hızlandıracak. Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi sayesinde ise sera gazı emisyonları maliyeti etkin bir şekilde azaltılacak. Sanayi tesislerinin Yeşil Dönüşüm kapsamında daha verimli, temiz ve rekabetçi imalat imkanlarına ulaşmaları sağlanacak.


Kanun Hakkındaki Yanlış İddialar

Bakanlık, kanunla ilgili bazı iddiaları da açıklığa kavuşturdu:

  • "Sadece Ticaret Sistemine Yönelik Bir Kanun" mu?: Hayır. Kanun, iklim kaynaklı afetlere dirençli şehirler kurmak, su ve gıda güvenliğini sağlamak, Sıfır Atık sistemini yaygınlaştırmak, yenilenebilir enerji ve temiz teknolojilerin kullanımını artırmak gibi birçok düzenlemeyi içerir.

  • "Tarımsal Faaliyetleri Bitirecek, Yapay Gıda Getirecek" İddiası: Bu iddialar tamamen hayal ürünüdür. Kanun, organik tarımı ve hayvancılığı desteklemekte; bu yaklaşımı gıda güvenliği bağlamında öncelemektedir.

  • "Vatandaştan Karbon Vergisi mi Alınacak?": Hayır. Kanunda vatandaştan vergi alınmasına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.

  • "Kömür, Petrol Kullanımı Tamamen Kalkacak mı?": Kanunla kömür veya petrol kullanımının tamamen kaldırılacağı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Kanun çevre dostu temiz enerjiyi teşvik etmeyi amaçlar; tüm maddeler ülkenin kalkınma önceliği ve toplumsal refahı dikkate alınarak uygulanacaktır.


Karbon Ayak İzi Ne Getirecek?

Karbon ayak izi, bir ürünün üretiminde ortaya çıkan emisyon faaliyetleriyle çevreye verilen zararı ifade eden sera gazı emisyonunun karbondioksit karşılığıdır. Kanunda sadece üretim yapan kurumların imalat sürecinde yeni ve temiz teknolojiler kullanarak karbon ayak izini azaltması yükümlülüğü vardır. Bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasına dair herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır.

Türkiye'nin ilk İklim Kanunu, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olmayı hedefliyor.

Şimdi Ara Canlı Yardım